nafaka artırım davası 2023

Nafaka artırım davası nedir? Nafaka artırım davasının şartları nelerdir ? Nafaka artırım davasında görevli ve yetkili mahkeme neresidir? Nafaka artırım davasında nafaka artışı hangi kriterlere göre belirlenir? Artışı sağlanan nafakaya her yıl belirli oranda artış talep edilebilir mi? nafaka artırım davasında zamanaşımı var mıdır? Anlaşmalı boşanmada nafaka artırım davası açılabilir mi?

NAFAKA ARTIRIM DAVASI NEDİR?

Ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon ve ekonomik kriz sonrası mahkemelerce hükmedilen nafaka miktarı kişilere yetmez hale geldi. Peki lehinize hükmedilen yoksulluk, iştirak veya yardım nafakasını arttırmak mümkün mü? Bu yazımızda nafaka artırım davasını, nafaka artırım davasının şartlarını, nafaka artırım davasının nerede ve nasıl açıldığı, nafaka artışı miktarı belirlenirken hangi hususların dikkate alındığını ele alacağız.

Nafaka artırım davası mahkemece nafaka alacaklısı lehine hükmedilen iştirak veya yoksulluk nafakasının mahkeme kararı ile arttırılmasıdır. Türk Medeni Kanunu madde 331 uyarınca tarafların sosyo-ekonomik durumunun değişmesi halinde mahkeme, hükmedilen nafakanın artırılmasına karar verebilir. Bu davada lehinize hükmedilen yoksulluk ya da iştirak nafakasının günümüz koşullarında yetersiz olduğunu ve nafaka yükümlüsünün ekonomik durumunda iyileşme olduğunu ispatlanmanız gerekmektedir.

NAFAKA ARTIRIM DAVASININ ŞARTLARI NELERDİR?

Türk Medeni Kanunu madde 176 / 4’e göre  “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” Bu madde hükmü uyarınca nafaka artırım davasının açılabilmesinin bazı şartları vardır:

  • Nafaka alacaklısının ekonomik olarak sıkıntı yaşaması ve lehine hükmedilen nafakanın yaşamını idame ettirmeye yetmemesi. Örneğin çocuklarınız için hükmedilen iştirak nafakası çocukların masraflarına yetmiyorsa ya da kendinize hükmedilen yoksulluk nafakası faturalarınızı ödemeye dahi yetmiyorsa nafaka artırım davası açabilirsiniz.
  • Nafaka ödemekle yükümlü olan kişinin ekonomik düzeyinde artış olması gereklidir. Örneğin nafaka yükümlüsü çalışmaya başlarsa ya da daha yüksek maaşlı bir işe girerse, nafaka yükümlüsü aleyhine bu davayı açabilirsiniz.
  • Sosyo ekonomik hayatta önemli ölçüde değişiklik olmalı. Ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı sonrası bu şart zaten sağlanmış olacaktır.

NAFAKA ARTIRIM DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME NERESİDİR?

Nafaka artırım davasında Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Bu davalarda yetkili mahkeme ise nafaka alacaklısının ikametgâhının olduğu yer mahkemesi yetkilidir.

NAFAKA ARTIRIM DAVASINDA NAFAKA ARTIŞI HANGİ KRİTERLERE GÖRE BELİRLENİR?

Nafaka artırım davasında mahkeme nafaka artışını belirlerken tarafların sosyo-ekonomik durumlarını, çocukların gider ve masraflarını, zamanın ekonomik koşullarını dikkate alır. Örneğin lehinize 2017 tarihinde hükmedilen 1000 TL yoksulluk nafakası o dönemde hayatınızı idame ettirmeye yetebiliyorken günümüzde yetmemesi normaldir. Nitekim mahkemece ülkemizde yaşanan ekonomik kriz, paranın değer kaybetmesi, yüksek enflasyon ve yaşam pahalılığı resen gözetilir. Bununla birlikte nafaka ödemekle yükümlü olan kişinin de ekonomik anlamda zenginleşmesi gerekmektedir.

ARTIŞI SAĞLANAN NAFAKAYA HER YIL BELİRLİ ORANDA ARTIŞ TALEP EDİLEBİLİR Mİ?

Nafaka artırım davasında, mahkemeden artışı sağlanan nafakanın her yıl belli oranda arttırılması da talep edilebilir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları nafaka artış oranında, ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) oranının esas alınması gerektiğini kabul etmektedir. TÜİK, ÜFE oranını her yıl enflasyona göre belirlemektedir.https://data.tuik.gov.tr/

NAKAFA ARTIRIM DAVASINDA ZAMANAŞIMI VAR MIDIR?

Nafaka artırım davasında herhangi bir zamanaşımı süresi ya da hak düşürücü süre yoktur. Nafaka alacaklıları, nafaka aldığı süre içerisinde bu davayı açabilirler. Örneğin iştirak nafakası alacaklısı çocuğun eğitim hayatı bitene kadar bu davayı açabilir. Yoksulluk nafakasında ise süresiz olarak bu dava açılabilir.

ANLAŞMALI BOŞANMADA NAFAKA ARTTIRIM DAVASI AÇILABİLİR Mİ?

Anlaşmalı boşanma davasında taraflar kendi aralarında nafaka miktarını belirlerler. Belirlenen nafaka miktarı mahkeme hükmü ile karara bağlanır. Ancak anlaşmalı boşanma ile karara bağlanan nafaka için de nafaka artırım davası açılabilir. Nafaka miktarının boşanma protokolü ile belirlenmesi nafakanın artmayacağı anlamına gelmemektedir.

NAFAKA ARTIRIM DAVASI İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/16607 Esas ,  2016/265 Karar sayılı kararında konu ile ilgili şu ifadelere yer vermiştir: “Somut olayda;tarafların 2004 yılında boşandıkları,müşterek çocuk 2003 doğumlu Mustafa Hamza’nın velayetinin davacı anneye verildiği ve müşterek çocuk lehine aylık 300 TL iştirak nafakasına hükmedildiği,hükmedilen nafakanın 2010 yılında açılan nafaka artırım davası neticesinde aylık 400 TL’ye yükseltildiği sabittir.Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırma sonuçlarına göre ise;davacının çalışmadığı,menkul ve gayrimenkulünün bulunmadığı; davalının ise operasyon merkezinde çalıştığı,aylık 6.000 TL geliri olduğu,üzerine kayıtlı bir aracı olup eşine ait evde ikamet ettiği anlaşılmaktadır.İştirak nafakası artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi,  her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki nafaka artırım dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında yaklaşık dört yıl geçmiştir.  Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. Davacı ve davalının ekonomik ve sosyal durumları, nafaka artırım davası ile aradan geçen süre, nafakanın niteliği ve müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı düşük olup, hakkaniyete uygun bulunmamıştır.Mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, iştirak nafakasının niteliği, çocuğun masraf ve ihtiyaçları nazara alınarak, önceki nafaka artırım davası ile aradan geçen süre dikkate alınarak, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.”

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi  2016/1685 E.  ,  2016/5512 K. sayılı kararında ise şu şekilde hüküm kurmuştur: “Somut olayda; taraflar 13/01/2014 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlar, yoksulluk ve iştirak nafakası bu karar ile takdir edilmiş, temyiz incelemesine konu nafaka artırım davası ise 02/09/2015 tarihinde açılmıştır. Ekonomik ve sosyal durum araştırma sonucuna göre davacı ev hanımıdır, baba yanında kalmaktadır; nafaka yükümlüsü davalı ise, elektrik teknikeridir, 1.200.00 TL maaş almaktadır. Boşanmadan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat da edilmemiştir. Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın …’in yayınladığı ..oranında artırılması suretiyle, nafaka takdiri sırasında kurulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka takdiri doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.”

Yukarıdaki Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere nafaka artırım davasında gerekçelerin haklılığını ispatlamak önemlidir. Bu sebeple bu davanın bir avukat yardımıyla takip edilmesi gerek hak mağduriyetine yol açılmaması gerekse dava sürecinin hızlı ve etkili olabilmesi için faydalı olacaktır. Bu sebeple nafaka artırım davanıza yardımcı olmamız veya aklınıza takılan sorular için bizi her zaman arayabilirsiniz. https://www.bereshukuk.com/aeen_team/av-beyzanur-zivali-devecioglu/

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir