Adli sicil kaydı nedir? Adli sicil kaydı nereden alınır ?Adli sicil kaydı sildirme işlemi nasıl yapılır ? Adli sicil kaydı sildirme işlemi için hangi kurumlara müracaat etmeliyiz? Hangi durumlarda adli sicil kaydı sildirme işlemi yapabiliriz? Bu yazımızda bunlar gibi soruları cevaplayarak adli sicil kaydı sildirme işlemini ele alacağız.
Adli sicil kaydı nedir?
Adli sicil kaydı, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nce tutulan kişi aleyhine mahkemece hükmedilen mahkumiyet bilgilerinin kayıtlardır. Adli sicil kaydı halk arasında sabıka kaydı olarak da bilinmektedir. Adli sicil kaydı kamu ya da özel kurumlara iş başvurularında önem arz etmektedir. Bu sebeple cezasının infazı tamamlanan kişiler adli sicilinin silinmesini talep edebilirler.
Adli sicil kaydı nereden alınır?
Adli Sicil Kaydı e- devlet üzerinden alınabileceği gibi adliyelerden de alınabilmektedir. Adli sicil kaydının silinmesi bazı durumlarda mümkündür:
- Ceza ya da güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması
- Şikayetten vazgeçme (özel durumlarda)
- Etkin pişmanlık (özel durumlarda)
- Ceza zamanaşımın dolması
- Genel af durumu
- Kişinin vefat etmesi
Adli sicil kaydı sildirme işlemi nasıl yapılır ? Adli sicil kaydı sildirme işlemi için hangi kurumlara müracaat etmeliyiz?
Cezanın infazının tamamlanması ile birlikte adli sicil kaydının silinmesi mümkündür. Silinen kayıtlar arşiv kaydına alınmakta olup arşiv kaydının silinmesi 5,15 ve 30 yıllık süreler mevcuttur. Adli sicil kaydı ve arşiv kaydının silinmesi için Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’ne başvuru yapmak gereklidir. Kişi kendisi bir dilekçe ile başvurabileceği gibi avukat aracılığıyla da kuruma başvuru yapılabilir. Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Ankara’da bulunduğundan sürecin takibinin iyi yapılması için avukat aracılığıyla başvuru süreci hızlandıracaktır. Adli sicil kaydınızın silinmesi için ve adli sicil kaydı ile ilgili tüm sorularınız için bize ulaşabilirsiniz. https://www.bereshukuk.com/aeen_team/av-resul-devecioglu/
Adli kaydı sildirme ile ilgili emsal Yargıtay Kararları:
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/4949 E., 2019/579 K. sayılı kararı :“İnceleme konusu somut olayda; sanığın adli sicil kaydından çıkarılmasına karar verilen ilamdaki suç tarihi itibariyle 5352 sayılı Kanun yürürlükte bulunduğundan, adli sicil ve arşiv kaydı silinmesi taleplerinde bu Kanun hükümleri dikkate alınacaktır. Yukarıda yer verilen adli sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin 5352 sayılı Kanunun 9. maddesinde, cezanın infazının tamamlanması üzerine adlî sicildeki bilgilerin, Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek, arşiv kaydına alınacağı belirtilmektedir.
Yerel Mahkemece, sabıka kaydının silinmesine karar verilmiş ise de, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5352 sayılı Kanunun 05/04/2012 tarih ve 6290 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonraki geçici 2/3. maddesinin, 01/06/2005 tarihinden sonra işlenen suçlar açısından uygulanması gerekmektedir. Bu itibarla, adli sicil ve arşiv kaydı silinmesine konu edilen ilamdaki suç tarihinin 01/06/2005 tarihinden sonrasına ilişkin olması karşısında, hükümlünün talebinin değerlendirilmesi için dilekçenin Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderilmesi gerekirken, 5352 sayılı Kanunun 9. ve 12. maddeleri ile hüküm tarihinde yürürlükte bulunan geçici 2/3. maddesi hatalı yorumlanarak adli sicil ve arşiv kaydının silinmesine karar verilmesi hukuka aykırıdır.”
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/201 E., 2019/3407 K. sayılı kararı : “5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’na eklenen 13/A maddesinde, 5237 sayılı TCK dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebileceği, bunun için, Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması gerektiği belirtilmektedir. Yasaklanmış hakların geri verilmesi için cezanın infaz edilmiş olması ve kişinin infazın tamamlanmasından itibaren üç yıllık süre içerisinde yeni bir suç işlememesi ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekecektir. Bu itibarla, mahkûm olduğu erteli hapis cezası 10.11.2000 tarihinde kesinleşen hükümlünün talebinin yukarıda izah edilen 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’na eklenen 13/A maddesi kapsamındaki yasaklanmış haklarının iadesi niteliğinde olup, mahkemece talebin kabulü ile bu yönde araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmediği gibi, 11.04.2012 tarihinde Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Kanunla, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesine eklenen 3. fıkra uyarınca, 11.04.2012 tarihinden itibaren arşiv kaydının silinmesi işlemlerinin, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yerine getirileceğinin gözetilmemesi nedenleriyle kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle (AFYONKARAHİSAR) 5. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 08.12.2017 tarihli ve 2000/434 Esas – 2000/955 Karar sayılı ek kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA,”
https://adlisicil.adalet.gov.tr/